Stj. Av. Nelin Can

Son zamanlarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar sebebiyle fiyat artışlarının yüksek olması tüketicinin satın alma gücünü son derece olumsuz etkilemektedir. Sanayi üretiminde; enerji fiyatlarındaki yükselme, tedarik sorunu, kurdaki dalgalanma nedeniyle yaşanan maliyet artışları nihai anlamda etkilet fiyatlarına da yansımaktadır. Pandemi sürecinde yaşanan ekonomik sorunları fırsata dönüştürmeye çalışan bazı satıcılar, etiket fiyatlarını değiştirmeye dahi zaman bulamadan kasa fiyatlarını yükseltmektedir. Ani pahalılaşma sebebiyle fahiş fiyat artışlarıyla karşı karşıya kalan tüketiciye yönelik yapılan etiket oyunları karşısında tüketicinin böyle bir dönem içerisinde kendisi nasıl koruması gerektiği, tüketicilere tanınan hak ve yetkilerin neler olduğu hususu bir kez daha önem kazanmıştır.

15 Mart Dünya Tüketiciler Günü vesilesiyle etiket fiyatı ve kasa fiyatının farklı çıkması durumunda tüketicilerin hangi hak ve yetkilere sahip olduğunu hatırlatmakta fayda görüyoruz.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un  “Fiyat Etiketi” başlıklı 54. Maddesinin 1. Fıkrasında; ‘’Perakende satışa arz edilen malların veya ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde tüketicinin ödeyeceği tüm vergiler dâhil satış fiyatı ve birim fiyatını gösteren, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket…’’ fiyat etiketi olarak tanımlanmaktadır. Fiyat etiketi satışa sunulan ürünün kimliği niteliğindedir.

Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde yer alan düzenlemeler de göz önüne alındığında perakende satışa sunulan ürünlerin üzerine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde tüketicinin ödeyeceği tüm vergiler dâhil satış fiyatı ve birim fiyatını gösteren, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması; etiket konulması mümkün olmayan hâllerde aynı bilgileri kapsayan listelerin görülebilecek ve okunabilecek şekilde uygun yerlere asılması firmaların yükümlülüğündedir. Ürün dışında hizmetlerin tarife ve fiyatlarını gösteren listelerin de belirtilen esaslara göre düzenlenerek asılması firmalara getirilen bir diğer yükümlülüktür.

Yine Fiyat Etiket Yönetmeliğinde belirtilmiş olan “İndirimli satışlar” başlıklı 11. Maddesi uyarınca; indirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı, indirimden önceki fiyatı, tarife ve fiyat listeleri ile etiketlerinde gösterilmelidir. İndirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimden önceki satış fiyatını tespitinde indirim uygulandığı tarihten önceki otuz gün içinde uygulanan en düşük fiyat esas alınır. İlaveten daha düşük fiyatla satışa sunulduğunun ispatı da satıcı veya sağlayıcıya ait olmaktadır. Bu düzenleme sayesinde indirimli satış aldatmacalarının önüne geçilmiştir.

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 54. maddesinin 2. fıkrasında yukarıda sayılan tüketici haklarına aykırı bir durumla karşılaşılması halinde “Etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanır” denilerek tüketicinin menfaatini koruyucu bir düzenlemeye yer verilmiştir

Ancak burada önemle belirtmek gerekir ki, lehe olan fiyatın tüketicinin reyonda görerek ona satın alma iradesi oluşturan etiket fiyatıdır. Bir başka deyişle, anılan düzenleme tüketiciye ürün için piyasadaki en düşük bedel üzerinden satın almayı talep etme gibi bir hak doğurmaz. 

Son zamanlarda ani fiyat artışı ve bundan ötürü kaynaklanan satıcının stok yapmak istemesi gibi durumlar sebebiyle ürünün etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasında tüketici aleyhine olacak şekilde fiyat farkı oluşmaktadır. Bu fark olduğu takdirde hangi fiyat düşükse bir diğer deyişle hangi fiyat tüketici lehine ise kasa fiyatı olarak o geçerli olacaktır. Firma tarafından yüksek olan reyon fiyatı tüketiciden talep edilemeyecektir.

Tüm bu bilgiler doğrultusunda, firmanın ani fiyat artışları karşısında reyonda etiket değişikliği yapmaması ve bundan ötürü kasa fiyatının farklı çıkması halinde bu durumun faturasının tüketiciye kesilemeyeceğini bir kez daha vurgulamakta yarar görmekteyiz. Aksi halde etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark ile ilgili olarak bedel iadesi talebiyle tüketicinin tüketici hakem heyetine başvuru yolu açıktır.

Tüketiciler, 2022 yılı için,anlaşmazlığın sınırına göre;

  • 280 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda ikamet ettikleri veya tüketici işleminin yapıldığı yerdeki İlçe Tüketici Hakem Heyetine,
  • Büyükşehir statüsünde olan illerde 10.280 TL ile 15.430 TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine,
  • Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 15.430 TL’nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine ve
  • Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 10.280 TL ile 15.430 TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine,

başvurarak maddi zararının giderilmesini talep edebilmektedirler.[i]

Yukarıda anılan durumlar günlük hayatta özellikle son zamanlarda çoğu tüketicinin karşılaştığı durumlardandır. Bu çalışma ile edinilen bilgiler doğrultusunda tüketicilerin haklarını arayabilmelerini temenni ediyoruz.

[i] https://tuketici.ticaret.gov.tr/duyurular/tuketici-hakem-heyetlerine-basvurularda-2022-yili-parasal-degerleri-yeniden-belir

Daha fazla bilgi ve danışmanlık için Yavuz Uyanık Avukatlık Ortaklığı ile iletişime geçebilirsiniz.