*Av. Ayşe Arkan
**Stj. Muhammed Ali Cengiz
Özellikle son zamanlarda internet üzerinden sipariş edilen ürünlerin kargodan teslim alınmamaları üzerine, sipariş edilen malın satıcıya geri dönmesine ve tüketicinin ürünü teslim almamasına rağmen satıcılar tarafından hukuk büroları aracılığı ile tüketiciden kargo/paketleme vb. prosedürler için yapılan masraflar talep edilmektedir. Teslim alınmayan siparişin kargo ücretinin tahsili hususunda, aleyhine icra takibi yapılacağı tehdidiyle karşılaşan tüketiciler, kanundan doğan haklarını bilmedikleri takdirde söz konusu meblağın düşük olduğunu da göz önünde bulundurarak “aman bir sıkıntı çıkmasın” düşüncesiyle satıcıya ödeme yapabilmektedir. Ne var ki, satıcının bu talebi hukuka uygun olmadığı gibi, mal teslim alınsa dahi, tüketicinin malı teslim aldıktan sonra iade etmesi durumunda da kendisine kargo/paketleme vb. sair masraflar yükletilemeyecektir.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (TKHK)’a göre tüketici “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır.
Tüketici işlemi ise “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”olarak tanımlanmıştır.
İnternet üzerinden tüketici olarak yaptığımız alışverişler TKHK uyarınca “mesafeli sözleşmelerdir”. Kanundaki tanıma göre “Mesafeli sözleşme, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.”. Kısacası ticari ya da mesleki amaçlar gözetmeksizin bir tacirden internet üzerinden satın aldığınız ürünler mesafeli sözleşme kapsamındadır.
Kanuna göre, mesafeli sözleşmelerde tüketicinin cayma hakkı mevcuttur. Tüketici bu hakkı, malı sözleşme kurulduktan sonra ve teslim alma tarihinden önce ya da teslim aldığı tarihten itibaren 14 gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizinkullanabilir, yani sipariş edilen malın ayıplı, defolu olması ya da beklenilen gibi olmaması gibi bir koşul aranmamaktadır. Tüketicinin ürünü beğenmemesi ya da artık ona ihtiyacı olmaması gibi kişisel sebepler bile gerekçe gösterilmesine gerek olmadan, cayma hakkı kullanılabilir. Önemli olan husus, cayma hakkının kullanıldığının satıcıya ya da sağlayıcıya bildirilmesidir. 14 günlük süre, tüketicinin cayma hakkıyla ilgili “gerektiği şekilde bilgilendirildiği” halde uygulama alanı bulmaktadır, böyle bir bilgilendirme yoksa, yani tüketici, satıcı / sağlayıcı tarafından bu hususta gerektiği şekilde bilgilendirilmemişse, cayma süresinin bittiği tarihten itibaren 1 yıl içinde tüketici cayma hakkını kullanabilir.
Ayrıca, sözleşmelere tüketicinin cayma hakkını kullanmasıyla ilgili cezai şart konulamaz, bu şart konulsa dahi geçersizdir. Daha açık bir anlatımla; internet üzerinden sipariş veren tüketici herhangi bir ücret ödemeden cayma hakkını kullanabilir.
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinin 12. maddesine göre :
“(1)Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on dört gün içinde, varsa malın tüketiciye teslim masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri iade etmekle yükümlüdür. (3) Cayma hakkının kullanımında, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında, satıcının iade için belirttiği taşıyıcı aracılığıyla malın geri gönderilmesi halinde, tüketici iadeye ilişkin masraflardan sorumlu tutulamaz. Satıcının ön bilgilendirmede iade için herhangi bir taşıyıcıyı belirtmediği durumda ise, tüketiciden iade masrafına ilişkin herhangi bir bedel talep edilemez. İade için ön bilgilendirmede belirtilen taşıyıcının, tüketicinin bulunduğu yerde şubesinin olmaması durumunda satıcı, ilave hiçbir masraf talep etmeksizin iade edilmek istenen malın tüketiciden alınmasını sağlamakla yükümlüdür.”
Yönetmelikten anlaşıldığı üzere cayma hakkı kullanıldığında, tüketicinin malı teslim alıp almadığı fark etmeksizin kargo masrafları satıcıya aittir. Bu kapsamda tüketici, bahsedilen süreler (14 gün ve 1 yıl) içinde herhangi bir ücret ödemeden ve gerekçe sunmadan mesafeli sözleşme kurarak sipariş ettiği ürünü almaktan cayabilmektedir. Bu doğrultuda tüketicinin teslim almadığı siparişinin masraflarını ödemesinin tüketiciden beklenemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Yukarıda değinildiği üzere; bazı satıcılar, tüketicilerin malı teslim almamasına rağmen tüketicilerdcen hukuka aykırı şekilde kargo masraflarını talep etmekte, hatta tüketicileri icra takibi başlatmakla tehdit etmekte ya da icra takibi başlatmaktadır. Tüketicinin malı teslim alma zorunluluğu olmamasının, malı teslim aldıktan sonra 14 gün içinde cayma hakkını kullanabilmesinin yanında, malın teslimatı için yapılan masrafları karşılama gibi bir yükümlülüğü yoktur.
Kargo masrafı sebebiyle haklarında ilamsız icra takibi başlatılan tüketiciler ise, ödeme emrinin kendilerine ulaşmasından itibaren 7 gün içerisinde ilgili icra dosyasına itiraz dilekçesi sunarak söz konusu haksız icra takibini durdurabilirler.
*Yavuz&Uyanık Hukuk Bürosu, Avukat
**Yavuz&Uyanık Hukuk Bürosu, Yaz Stajyeri
Daha fazla bilgi ve danışmanlık için Yavuz Uyanık Avukatlık Ortaklığı ile iletişime geçebilirsiniz.