*Stj. Av. Dicle Fırat

  1. Giriş

Hukuki uyuşmazlıkların mahkemeler nezdinde görülmesi durumunda dava açarken dikkat ettiğimiz en önemli unsurlardan biri önce görevli sonra ise yetkili mahkeme tespitidir. Bu noktada, bazı uyuşmazlıklar bakımından hukuki uyuşmazlığa bakmakla görevli olan mahkemelerin tespiti zaman zaman tartışma konusu olabilmekte bu nedenle de Uyuşmazlık Mahkemeleri görev uyuşmazlığını çözmekle görevlendirilmiştir. Görev uyuşmazlığı bu şekilde çözülebilse de uygulamada bazı sorunlar ile karşılaşılmaktadır. Bunlardan biri ise, davanın açılmış olduğu mahkemenin görevsizlik kararı vermesi durumunda görevli olarak belirlenen mahkemede zorunlu arabuluculuğun dava şartı olarak belirlenmesi durumudur. Bu makalede uygulamadaki bu sorun Yargıtay içtihatları ve kanun metinleri kapsamında incelenecektir.

  1. Arabuluculuğun Dava Şartı Olduğu Durumlar

Arabuluculuk kurumunun dava şartı olarak belirlendiği durumlarda taraflar uyuşmazlığın çözümü için mahkemelere başvurmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorundadırlar. Bu zorunluluk sadece uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma konusundadır. Taraflar arabuluculuk görüşmeleri neticesinde süreci devam ettirme veyahut ettirmeme konusunda serbestlerdir. Bu kapsamda getirilen düzenlemelerin amacı mahkemelerin iş yükünü azaltabilmek, tarafların anlaşmalarının mümkün olduğu noktada uyuşmazlığın mahkemelerin önüne taşınmasını engelleyebilmektedir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (“HUAK”) madde 18/A uyarınca özel kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise ve arabuluculuğa başvurulmadan dava açılmış ise mahkeme herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermektedir. Bu nedenle arabuluculuğun dava şartı olarak belirlendiği durumlara dikkat edilmeli ve ilgili uyuşmazlıklar için dava açmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulması gerekmektedir.

 Arabuluculuğun dava şartı olarak belirlendiği uyuşmazlık türlerine örnek vermek gerekirse;

  • 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu madde 3 uyarınca bazı iş uyuşmazlıklarında,
  • 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) madde 5/A uyarınca kanunda belirlenen ticari davaların konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, 
  • TTK ve Yargıtay içtihatları uyarınca ticari menfi tespit ve itirazın iptali davalarında,
  • 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun 73/A maddesi kapsamına giren uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı olarak yer almaktadır.
  1. Görevsiz Mahkemede Açılan Davada Arabuluculuğa Başvurulmamış Olması

Uygulamada ortaya çıkan bu sorunu öncelikle bir örnek ile somutlaştırmak isteriz. A ve B kişisi arasında bir uyuşmazlık meydana gelmiştir. Söz konusu uyuşmazlık için A kişisi görevli mahkemede dava açmıştır. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda mahkeme görevsizliğine karar vermiş, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıda da örneklendirmiş olduğumuz arabuluculuğun dava şartı olduğu uyuşmazlık türlerinden birine girdiğini tesis etmiş ve davayı görevli mahkemeye göndermiştir. 

Bu durumda ilk başta dava şartı olmayan arabuluculuk mahkemenin görevli olarak tesis etmiş olduğu mahkemede dava şartı haline gelmiştir. Bu noktada, uygulamada görevsiz mahkemede açılan davada arabuluculuğa başvurulmamış olması sorunu çıkmaktadır. 

  1. Görevli Olarak Belirlenen Mahkemede Arabuluculuğa Başvurulmamış Olmasının Sonuçları

Somut uyuşmazlık bakımından görevsizlik kararı veren mahkeme davayı görevli mahkemeye gönderecektir. Dava kendisine gönderilen görevli mahkemenin, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmamış olmasına karşı vereceği karar hakkında kanuni bir düzenleme bulunmamaktadır. 

Uygulamadaki bu sorun Yargıtay içtihatları ışığında doktrinde tartışılmaktadır. Mahkeme Kararları ile uygulamadaki bu soruna getirilen çözümler aşağıda açıklanacaktır. 

Mahkeme kararlarını iki başlık altında inceleyeceğiz. 

  1. Arabuluculuk dava şartı görevli mahkemeye dava ulaşana kadar tamamlanabilir. Bu durumda istisnai olarak davanın usulden reddine karar verilmez.
  • Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04.02.2021 tarihli 2020/3187 E. 2021/762 K. numaralı kararında taraflar görevsizlik kararı verilmesi üzerine görevli mahkemede davanın esasına girilmeden arabuluculuk şartını yerine getirmişlerdir. Yerel mahkeme yine de arabuluculuk şartının yerine getirilmediğine karar vermiştir. Bunun üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kararı onamıştır. Yargıtay ise;

“Elde ki dosyada istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında bu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından Mahkemece esasa girilerek karar verilmesi gerekirken tekrar davacıdan arabuluculuk Yasası gereklerini “anlaşmazlık tutanağının getirilmesi” istemek Yasanın uygulanmasındaki amacına da uygun düşmeyeceği, somut olayda HMK’nin 115/3. Maddesinde gözönüne alındığında dava şartı yokluğundan red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.”

  • Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 11.05.2022 tarihli 2022/3245 E. 2022/4451 K. numaralı kararında taraflar görevsizlik kararı verilmesi üzerine görevli mahkemede davanın esasına girilmeden arabuluculuk şartını yerine getirmişlerdir. Yerel mahkeme yine de arabuluculuk şartının yerine getirilmediğine karar vermiştir. Bunun üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kararı onamıştır. Yargıtay ise;

Buna göre ilk derece mahkemesince; davacı tarafça asliye hukuk mahkemesine dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı ancak görevsiz mahkeme aşamasında arabuluculuğa başvurularak eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde esasa girilmeden önce arabuluculuk işleminin tamamlandığı ve usul ekonomisi de gözetildiğinde dava şartının yerine getirildiği kabul edilip işin esasına girilerek hasıl olacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.”

  1. Görevli mahkemede devam edilen davanın yeni bir dava olmaması sebebi ile dava tarihinden önce arabulucuya başvurulması gerekmektedir Bu durumda davanın usulden reddi gerekmektedir. 
  • İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 16.09.2021 tarihli 2021/916 E. 2021/922 K. numaralı kararında taraflar görevsizlik kararı verilmesi üzerine görevli mahkemede davanın esasına girilmeden arabuluculuk şartını yerine getirmişlerdir. Yerel mahkeme yine de arabuluculuk şartının yerine getirilmediğine karar vermiştir. Bunun üzerine Bölge Adliye Mahkemesi;

“Mahkemece tensip ile birlikte şekli olarak arabuluculuk son tutanağı var ise sunmak üzere 2 haftalık süre verilmemesi usulü bir eksiklik olmakla birlikte sonucu değiştirmeyeceğinden, yukarıda açıklanan sebeplerle, dava tarihinde zorunlu arabuluculuk dava şatının yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinden sonra davaya görevli mahkemede devam edildiği ve görevli mahkemede devam edilen davanın yeni bir dava olmadığı, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak davaları hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerektiği, davanın ticari dava olduğu halde ticaret mahkemesi yerine önce Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmış olmasının ve görevsizlik kararından sonra arabuluculuğa başvuru yapılmış olmasının dava açılırken olması gereken arabuluculuk dava şartını sağlamadığı, mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.”

  • Adana Bölge Adliye Mahkemesinin 06.12.2021 tarihli 2021/1059 E. 2021/1434 K. numaralı kararında taraflar görevsizlik kararı verilmesi üzerine görevli mahkemede davanın esasına girilmeden arabuluculuk şartını yerine getirmişlerdir. Yerel mahkeme yine de arabuluculuk şartının yerine getirilmediğine karar vermiştir. Bunun üzerine Bölge Adliye Mahkemesi;

“Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava tarihinde zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinden sonra davaya görevli mahkemede devam edildiği ve görevli mahkemede devam edilen davanın yeni bir dava olmadığı ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”

  1. Sonuç

Dava şartı arabuluculuğun bulunduğu durumlarda görevli mahkemede dava açılmasına dikkat edilmelidir. Davanın görevsiz mahkemede açılması durumunda görevli mahkeme olarak tesis edilen mahkeme ve uyuşmazlık kapsamında arabuluculuğun dava şartı olması durumunda davanın usulden reddine karar verilebilmektedir veya arabuluculuğun tamamlanabilir olduğuna da karar verilerek davaya devam edilebilmektedir. Fakat yukarıdaki açıklamalarda da görüleceği üzere yakın tarihli Yargıtay Kararlarında; görev uyuşmazlığı durumunda dosyanın gittiği görevli mahkemede arabuluculuğun dava şartı olması halinde istisnai olarak “Görevli Mahkemeye Ulaşana Kadar” ya da “Esasa Girilmeden” arabuluculuk dava şartının tamamlanmış olması halinde davanın devamının gerektiği yönünde içtihat gelişmiştir.

*Yavuz&Uyanık Hukuk Bürosu, Stajyer Avukat