*Av. Özge Yetim
6102 sayılı TTK m. 365 uyarınca; anonim şirket yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Anonim Şirket yönetim kurulu üyeleri, kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği takdirde sorumlulukları gündeme gelecektir. TTK 555 ve 556 maddeleri hükümleri uyarınca, şirketin uğradığı zararlar bakımından şirketin yanı sıra pay sahipleri ve şirket alacaklılarının yönetim kurulu üyelerine dava açabilecekleri öngörülmüştür. Pay sahipleri ve alacaklılar kendi doğrudan zararlarından ayrı olarak şirketin zararı sebebiyle uğradıkları dolayısıyla zararı için de yönetim kurulu üyelerine dava açabilir.
- Dolayısıyla Zararlar İçin Dava Açma Hakkı
Şirket mal varlığını doğrudan zarara uğratan her fiil ve işlem, pay sahiplerini ve alacaklıları da dolayısıyla etkiler. Örneğin yönetim kurulu üyelerinin eylemleri doğrultusunda şirket malvarlığında meydana gelecek azalma dolayısıyla pay sahiplerinin hisselerinin karşılığını ve şirket alacaklarının alacaklarını tahsil etme kabiliyetini etkileyeceğinden dolayısıyla zarardan bahsedilebilecektir.
Bu bakımdan TTK ile şirket pay sahipleri ve alacaklılarının menfaatlerinin korunması amacıyla, yönetim kurulu üyelerinin kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmesi sonucunda şirketin uğradığı zararlardan dolayısıyla zarara uğrayan pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarına dava açma hakkı öngörülmüştür.
Pay sahiplerinin dolayısıyla zararları sebebiyle açabileceği dava TTK 555. maddede “ Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.” şeklinde düzenlenmiştir.
Kanun lafzı uyarınca, pay sahiplerinin uğradıkları dolayısıyla zararlar sebebiyle açacakları sorumluluk davalarında tazminatın şirkete ödenmesini talep edebilecekleri öngörülmüştür. Yani pay sahibi bu davayı kendi adına ancak şirket hesabına açabilecektir. Anılan düzenleme, dolayısıyla zararların niteliği itibariyle pay sahiplerinin mal varlıklarında henüz somutlaşmaması hususuna dikkat çekmektedir. Buna göre, şirketin zararı ortadan kalktığı zaman pay sahiplerinin şirket mal varlığına yönelik menfaatlerine karşı olan tehlike de ortadan kalkmış olacaktır.
Öğretide pay sahiplerinin, şirket zararından kendi paylarına ölçüsündeki kısım için değil şirket zararının tamamına yönelik dava açılması gerektiğine dair görüşler yer almaktadır. Söz konusu görüşlerin temelinde, pay sahiplerinin sadece kendilerinin uğradığı dolayısıyla zararlar için açacakları davalar neticesinde şirketin uğradığı zararın tamamen ortadan kalkmasının zor olacağı ve diğer pay sahiplerinin bu durumdan olumsuz etkileneceği düşüncesi yer almaktadır.
TTK’da, şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her bir pay sahibinin talep edebileceği belirtilerek, pay sahiplerine şirketin ve diğer pay sahiplerinin dava haklarından bağımsız bir dava hakkı tanınmıştır. O halde şirketin veya herhangi bir pay sahibinin dava açması bir diğerinin dava açmasını engellememektedir.
Şirket alacaklılarının şirketin uğradığı zararın tazmini bakımından dava açma haklarını TTK 556. maddesi ile” Zarara uğrayan şirketin iflası hâlinde, tazminatın şirkete ödenmesini isteme hakkını şirket alacaklıları da haizdir. Ancak, pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının istemleri önce iflas idaresince ileri sürülür.” öngörmektedir. Anılan düzenleme uyarınca, şirket alacaklılarının dava açma hakkı sadece şirketin iflas etmesi durumunda gündeme gelmektedir. 6102 sayılı Kanun, şirketin iflas etmediği yani borç ödeme kabiliyetinin ortadan kalkmadığı durumlarda alacakların elde edilmesi imkânlarının devam ettiği düşüncesinden hareketle alacaklıların dava hakkını şirketin iflas etmiş olması ön şartına bağlamıştır.
Yine anılan madde hükmüne göre, şirket iflas ettiği zaman kural olarak iflas idaresi tarafından sorumluluk davası açılabilir. Ancak iflas idaresi tarafından dava açılmadığı takdirde pay sahipleri ve alacaklılar tarafından da dava açılabilmektedir.
TTK 556/2. maddesi ile şirketin iflası halinde, alacaklıların ve pay sahiplerinin dolaysıyla zararları için açacakları davalarda, elde edilecek hasıladan önce alacaklıların alacaklarının ödeneceği düzenlenmiştir. Hükme göre, iflas halinde açılan davalarda da aynı şekilde şirketin zararının tamamı için dava açılacak ve elde edilen hasılat ile önce dava açan alacaklılara akabinde dava açan pay sahiplerine ödeme yapılacak ve son olarak bakiye miktar iflas masasına verilecektir.
- Doğrudan Zararlar İçin Dava Açma Hakkı
TTT 549-560 maddeleri ile anonim şirket yönetim kurulu üyeleri kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettikleri takdirde, pay sahipleri ve alacaklılarının doğrudan uğradığı zararlardan yönetim kurulu üyelerine karşı dava açma hakkı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda değindiğimiz üzere, pay sahipleri ve alacaklılar dolayısıyla uğranılan zararları sebebiyle kendi adına ama şirket hesabına dava açabileceklerdir. Dolayısıyla zarardan farklı olarak doğrudan zarara uğrayan pay sahibi ve alacaklılar bu noktada kendi adına ve hesabına dava açabilecektir.
Bir diğer fark ise, alacaklıların doğrudan zararlarının tazmini amacıyla dava açma imkânları bakımından şirketin iflas etmesi ön şartı aranmamaktadır. Örneğin, banka yönetim kurulu üyelerinin şirketin malî durumu hakkında yanıltıcı bilgi vermesi veya bilançodaki bilgilerin doğruluğuna güvenilerek bir anonim şirkete kredi açılması durumunda ortaklık alacaklılarının doğrudan zararı durumunda dava açılabilir.
Son olarak usule ilişkin hususlara değinmek gerekir ki, TTK m. 560 hükmü ile hukuki sorumluluk davalarında zamanaşımı düzenlenmiştir. Buna göre, pay sahipleri, yönetim kurulu üyelerine karşı dolaylı zararları için şirket hesabına ya da doğrudan zararları için kendilerine tazminat verilmesi için açacakları sorumluluk davalarında, zararı ve sorumluları öğrendikleri tarihten itibaren iki yıllık her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Ancak fiil, TCK kapsamında suç oluşturup, yasada bu suç için daha uzun dava zamanaşımı belirlenmişse tazminat davasına da bu süre uygulanır.
Şirket alacaklıların, yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açmaları ise değindiğimiz üzere şirketin iflas etmesi ön koşuluna bağlıdır.
TTK m. 4 hükmü gereği yönetim kurulu üyelerine karşı açılacak sorumluluk davaları mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. Yetki bakımından TTK 561. madde uyarınca da sorumlular aleyhinde şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemelerinde dava açılabilir. Anılan düzenleme kesin yetki kuralı içermemekte olup, genel yetki kuralları da geçerlidir.
Yavuz&Uyanık&Akalın Hukuk Bürosu, Avukat
KAYNAKÇA
AKDAĞ GÜNEY, Necla, Anonim Şirket Yönetim Kurulu, 2. Baskı, İstanbul: Vedat Yayıncılık, 2016
ÇAMOĞLU, Ersin, Anonim Ortaklık Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu (Kamu Borçlarından Sorumluluk ile), 3. Bası, İstanbul: Vedat Kitapçılık, 2010
HELVACI, Mehmet, Anonim Ortaklıkta Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu, 2. Bası, İstanbul: Beta Yayınları, 2001
KENDİGELEN, Abuzer, Notlu Türk Ticaret Kanunu ve İlgili Mevzuat
POROY, Reha/TEKİNALP, Ünal/ÇAMOĞLU, Ersin, Ortaklıklar Hukuku C.I., 14.Bası, Vedat Kitapçılık: 2019
YASAMAN, Hamdi, Yönetim Kurulu Üyelerine Karşı Açılabilecek Sorumluluk Davaları, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 2013/2
-
Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nde Değişiklik
Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nde Değişiklik
-
WhatsApp Uygulaması ve KVKK
WhatsApp Uygulaması ve KVKK
-
Uluslararası Tahkim Uygulamasında "Med-Arb Uyuşmazlık Çözüm Yönetimi"
Uluslararası Tahkim Uygulamasında "Med-Arb Uyuşmazlık Çözüm Yönetimi"
-
YUA Bülten 9 - İş Hukuku
İkale Sözleşmeleri
-
Anonim Şirket Pay Sahibi ve Şirket Alacaklarının Yönetim Kurulu Üyelerine Karşı Hukuki Sorumluluk Davası Açma Hakkı
Anonim Şirket Pay Sahibi ve Şirket Alacaklarının Yönetim Kurulu Üyelerine Karşı Hukuki Sorumluluk Davası Açma Hakkı
-
İşçinin Sosyal Medya Kullanması ve Sanal Kaytarma
İşçinin Sosyal Medya Kullanması ve Sanal Kaytarma
-
7326 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
7326 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
-
Davanın Açılmamış Sayılmasına İlişkin Verilen Kararlar ve Derdestlik Tartışmaları
Davanın Açılmamış Sayılmasına İlişkin Verilen Kararlar ve Derdestlik Tartışmaları
-
YUA Bülten 8 - İş Hukuku
İhbar Tazminatında Önemli Noktalar
-
YUA Bülten 7 - İş Hukuku
Fazla Mesai Ücreti Hakkında Merak Edilenler
Bültenimize abone olun!
Haber ve yayınlarımız hakkında güncel kalmak için e-posta adresinizi bırakınız.