Stj. Av. Ata Halfeoğulları

Ayıplı Hizmet:

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“Kanun”) ayıplı hizmeti, ‘’Sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir.’’ şeklinde tanımlanmıştır. Ayrıca Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet ortamında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler de ayıplı hizmet olarak tanımlanmaktadır.

Hizmet Çeşitleri:

Hizmet Doğrudan Mal ile İlgili Hizmetler, Doğrudan Kişi ile İlgili Hizmetler ve Dolaylı Mal ve Kişi ile İlgili Hizmetler olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

  • Doğrudan Mal ile İlgili Hizmetler:

Kanunun 3.maddesinin h bendine göre mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, ile yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi mallar olarak tanımlanmıştır.

  • Doğrudan Kişi ile İlgili Hizmetler:

Doğrudan kişi ile ilgili hizmetlere örnek olarak, hastanede bakım ve tedavi, yolcu taşıma, konaklama, gibi hizmetler sayılabilir.

  • Dolaylı Mal veya Kişi ile İlgili Hizmetler:

Bu tür hizmetler sadece zihinsel faaliyetlerden oluşur. Bir binanın depreme dayanıklılık ölçümünün yapılması, binanın sağlam çıkması ve depremde binanın çökmesi bu kapsamda ayıp sayılabilmektedir.

Ayıplı Hizmetten Sorumluluk: 

Kanuna göre hizmet sağlayıcısı, sağladığı hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür. Burada bir istisna söz konusudur. Buna göre sağlayıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin hizmet sözleşmesinin kurulduğu tarihte düzeltilmiş olduğunu veya hizmet sözleşmesinin kurulması kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içermediğini ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz.

Hizmetin Ayıplı Olması Sebebiyle Tüketicinin Hakları:

Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, Kanun’un 15.maddesinde gösterilen seçimlik haklarına başvurabilir. Seçimlik haklar kanunda dört başlık altında sayılmıştır. Tüketici bu haklardan birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu gibi tüketicinin seçimlik haklarını kullanması nedeniyle ortaya çıkacak tüm masrafları karşılamakla da yükümlüdür. Ayrıca tüketici hem bu seçimlik haklarından birini kullanırken hem de Türk Borçlar Kanunu uyarınca tazminat talebinde bulunabilir.

Seçimlik Haklar:

  • Sözleşmeden Dönme Hakkı:

Hizmetin ayıplı olması durumunda tüketici, sözleşmeden dönme şeklinde irade açıklaması yaparak sözleşmeyi ortadan kaldırabilir. Unutulmamalıdır ki sözleşmeden dönme hakkını kullanan tüketici, sözleşme kapsamında elde ettiği yararları da iade etmek durumundadır. (Kanun’un 15.maddesinin 3.bendi) Aynı zamanda sağlayıcı da tüketicinin hizmet için ödediği miktarları faiziyle beraber geri ödemek zorundadır.

  • Hizmetin Yeniden Görülmesini İsteme Hakkı:

Kanun’un 15.maddesi, tüketiciye,  bu yönde bir çıkarı varsa, ayıplı hizmetin tekrar görülmesi hakkını tanımıştır. Sağlayıcı bu talebi 30 iş günü içerisinde yerine getirmelidir. Ancak bu hakkın kullanılması orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici bu hakları kullanamaz.  Orantısızlığın tayininde hizmetin ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.

  • Ayıp Oranında Bedel İndirimi Talep Etme Hakkı:

Bu bağlamda tüketici, satıcıdan aldığı hizmet bedelinden ayıp oranında indirim yapılmasını isteyebilir. Hizmetin, ilgili olduğu malla ilgili sebep olduğu değer kaybı oranı hâkim tarafından bilirkişilere tespit ettirilecek, belirlenen bu oran nispetinde hizmet bedelinden indirime karar verilecektir. Ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden indirim yapılan tutar derhâl tüketiciye iade edilir. 

  • Hizmet Sonucu Ortaya Çıkan Eserin Ücretsiz Onarımı:

Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin seçildiği hâllerde, hizmetin niteliği ve tüketicinin bu hizmetten yararlanma amacı dikkate alındığında, makul sayılabilecek bir süre içinde ve tüketici için ciddi sorunlar doğurmayacak şekilde bu talep sağlayıcı tarafından yerine getirilir. Her hâlükârda bu süre talebin sağlayıcıya yöneltilmesinden itibaren otuz iş gününü geçemez. Aksi takdirde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.

Görüldüğü üzere kanunumuzda tüketiciye bu dört seçimlik hak tanınmıştır. Seçimlik haklar tüketicinin talebi doğrultusunda yerine getirilmediği takdirde buna ilişkin dava açılabilecektir. Unutulmamalıdır ki tüketiciler bu haklarını kullanırken haklardan seçtiği birine ek olarak  hizmetin ayıplı olması nedeniyle uğramış olduğu zararların giderilmesi için veya sağlayıcının sözleşmeye aykırı davranmasından dolayı hizmet sağlayıcısından tazminat talep edebilir.

Tazminat İsteme Hakkı:

Tüketici, seçimlik haklarını kullanırken bu haklardan ayrı olarak uğradığı zararlar yönünden tazminat istemiyle dava açabilir. Tüketici aynı zamanda seçimlik haklarını kullanmaksızın da sağlayıcıdan tazminat isteminde bulunabilir. Bu hak her ne kadar Türk Borçlar Kanunu’nda sadece sözleşmeden dönülmesi halinde kullanılabilir ise de Kanun kapsamında böyle bir sınırlama söz konusu değildir.

Zamanaşımı:

Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı hizmetten sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, hizmetin ifası tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir.

*Yavuz&Uyanık Hukuk Bürosu, Stajyer Avukat