Av. İrem Özbay

“Code is new art&code is new money”

Son zamanlarda hayatımıza hızlı bir giriş yapan ve gittikçe popülerlik kazanan bir terim: NFT. Açılımı, Non-Fungible Token, bir diğer ifadeyle “misli bulunamayan kripto varlık”. NFT’yi, mevcut bir kripto para biriminin blokzincirine bağlı, eşsiz ve biricik olan kripto varlık olarak da tanımlayabiliriz. Video klipler, ses klipleri, tweetler, e-kitap ya da makaleler, tablo, heykel, resim, tasarımlar başta olmak üzere hemen hemen her şey “minting” denilen bir işlemle blokzincir üzerinde NFT formuna dönüştürülebilmekte ve dijital ortamdaki NFT pazarlarında satışa sunulmakta.

2021 yılında NFT’ler dünya çapında bir bilinirliğe ve pazar hacmine ulaştı. Yalnızca geçtiğimiz hafta NFT satışları 292 milyon dolar olarak raporlanırken, 2021 yılında NFTlerin toplam satış hacmi 12 milyar doları buldu.[1]

Kripto para ve yapay zeka dahil pek çok dijital yeni dünya icadı gibi NFT’lerin de hukuk sistemlerinde nasıl konumlanacağı büyük bir soru işareti. Bu yazıda, başlıklar halinde NFT’ler üzerine genel bilgiler ile hukuki incelemelere yer verilmektedir.  

  • NFT’lerin Kendine Has Özellikleri Nelerdir? 

Aslında NFT’ler de kripto paralar gibi blokzincir üzerinde varlık buluyor. Yalnız önemli bir farkla: Kripto paralar, birbirleri yerine ikame edilebilir ancak NFT’ler birbirleri yerine ikame edilemeyen ve birbirine benzemeyen, gayri misli ve eşsiz kripto varlıklardır. “Non-fungible” kelimesi bu anlama gelmekte. Örneğin 10 bin bitcoininiz varsa, sizden bunu alıp size iki defa 5 biner bitcoin verirsem yine elinizde 10 bin bitcoin olmuş olacak, ancak bir NFT’niz varsa bunu ikame edebilecek bir benzeri yoktur, tektir ve biriciktir. Tıpkı sanat eserleri gibi. Aşağıda değineceğimiz üzere, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu anlamında eser niteliğini taşıyan bazı NFTler için, fiziki sanat eserlerinin dijital ortamda depolanan orijinal ve benzersiz kopyası demek yanlış olmaz.

NFT’lerin kendine has özelliklerinden en önemlisi, orijinalliğinin belgelenebilmesi ve kimler arasında el değiştirdiğinin görülebilmesidir. NFT’ler bölünemez, silinemez ve değiştirilemez nitelikleri sebebiyle dijital ortamda üretilen içeriğin tek ve orijinal olduğuna dair belge vasfını taşır. Taşıdığı dijital kimlik sayesinde, sanal ortamda üretilen bir NFT eserin orijinal olup olmadığı ve sahibi rahatlıkla tespit edilebilmekte, hatta satışa konu olmuşsa NFT’ye sahip olan tüm kişiler görülebilmektedir. Bu sayede, dijital ortamda el değiştirmesi veya kopyalanması çok kolay olsa dahi NFT eserlerin orijinal mi kopya mı olduğunun tespiti ve takibi son derece kolay bir şekilde yürütülebilmektedir.

Fiziki sanat eserleri için aynı şeyi söylemenin neredeyse imkansız olduğunu düşünürsek, bu son derece önemli bir gelişme. İngiliz gazetesi “The Independent” ın 2010 yılında yapmış olduğu habere göre İngiltere’deki müzelerde sergilenen tabloların en az %20’sinin sahte olabileceği düşünülüyor.[2] Benzer şekilde, ünlü ressam Goya’nın “Colossus” isimli tablosunu kendisinin değil aslında çırağının yaptığının ortaya çıkması[3] ya da Rembrandt’ın uzun seneler boyunca sahte/taklit olabileceği şüphesiyle saklanan iki eserinin yıllar sonra orijinal olduğunun anlaşılması [4]gibi örnekler bize fiziki eserlerde orijinallik tespitinin ne denli zor olduğunu gösteriyor.

NFT’lerin orijinalliklerinin belgelenebilmesi özelliği o kadar ses getirmiş ki, günümüzde NFT’lerin fiziki varlıkların orijinalliğini kanıtlamak amacıyla dahi kullanıldığı örnekler görüyoruz. Örneğin; saat satışı yapan Breitling şirketi, yüksek fiyatlı saatlerinin orijinalliğini kanıtlamak için müşterilerine fiziki bir belge vermek yerine, NFT teknolojisi kullanılarak hazırlanan dijital pasaportlar gönderiyor. Sanatçı Kieren Seymour ise, tablolarını satın alan kişilere tablonun dijital bir kopyasını içeren NFT’leri de sunuyor. [5]

Tüm bunlar düşünüldüğünde, insanların neden NFT’lere bu kadar para ödedikleri bir nebze anlaşılabilir hale gelmekte. Çünkü, dünya üzerinde eşi benzeri olmayan ve kendisinden başka kimsenin de gerçek sahibi olmadığı belgelenebilen bir dijital varlığa sahip oluyorlar.

  • NFT Satışını Düzenleyen Akıllı Sözleşmeler (“Smart Contracts”)

NFT’lerin alım satımında akıllı sözleşmeler denilen özel kodlar kullanılıyor. Akıllı sözleşmeler, NFT ve diğer kripto varlıkların taraflar arasında satış ve devrini düzenleyen özel bir yazılım kodu ile oluşturulmuş açık kaynaklı blokzincir protokolleridir. NFT’lere minting (fiziki bir şeyin NFT’ye dönüştürülmesi) sürecinde devir işlemiyle ilgili birtakım özel şartları içeren “akıllı sözleşmeler” eklenebilmektedir. Akıllı sözleşmelerle, alıcının NFT’yi nasıl kullanacağı düzenlenebilir, yeniden satışlarda NFT sahibine otomatik telif ödemeleri tesis edilebilir veya mülkiyet hakkının devrine ilişkin sınırlandırmalar konulabilir.

Akıllı sözleşmeler sayesinde bir NFT’nin dijital ortamda her satışında, NFT sahibi belli bir pay kazanabilmekte, alıcı da satın aldığı NFT’nin orijinal olup olmadığını kolaylıkla anlayabilmektedir. Böylece satış ilişkisinin her iki tarafı için de son derece güvenilir bir hukuki işlem gerçekleştirilmiş olmaktadır. Akıllı sözleşme teknolojisinin gerçek hayatta yapılacak herhangi bir satış işleminde çıkabilecek muhtelif hukuki uyuşmazlıkları büyük ölçüde bertaraf etmesi kuvvetle muhtemeldir.  

  • NFT’lerin Fikri Mülkiyet Hukuku Kapsamında Değerlendirilmesi 

Hukuk toplumdan ve teknolojiden ayrı düşünülemeyecek, bunlara göre değişmesi, yenilenmesi ve adapte olması gereken kurallar bütünü olduğuna göre, teknolojinin getirdiği yenilikleri de hukuk sistemimiz içinde uyumlu olduğu ölçüde bir yere konumlandırmak ve hukuki değerlendirmelerimizi buna göre yapmak durumundayız. Peki hukuk sistemimiz içerisinde NFT’leri nereye koyabiliriz?

Yazının başında mutlaka her okuyucunun aklında, NFT’lerin eser niteliği taşıyıp taşımadığına ilişkin bir soru belirmiştir. Başka birtakım hukuk dallarıyla da ilişkili olsa da, NFT’lerin en çok temas ettiği alan Fikri Mülkiyet hukukudur.

Eser, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında, sahibinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her türlü fikir ve sanat ürünleri olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda NFT’lerin de, sahibinin hususiyetini taşıdığı ve FSEK kapsamındaki diğer şartları sağladığı sürece FSEK kapsamındaki korumadan yararlanacağını söyleyebiliriz. 

  • Eser Sahibinin Tespiti

Bu noktada “eser sahibinin tespiti” hususuna tekrar değinmemiz gerekmekte. Blokzincir teknolojisi bugün bize, NFT formunda üretilen bir sanat eserinin ilk defa kim tarafından blokzincire dahil edildiği ve kimler tarafından satın alındığı bilgisini sunuyor. Bir nevi taşınmazlar üzerinde mülkiyet ve diğer ayni hakların kaydını içeren tapu sicili gibi, dijital ortamda da blokzincirin değiştirilemez özelliği sayesinde NFT’lerin ilk sahibinden (mint ederek blokzincire dahil eden kişi) son sahibine kadar kimlerin elinden geçtiğini görebilmekteyiz. Bu özellik aslında fikri mülkiyet hukuku anlamında pek çok sorunu da çözüme ulaştırmakta. Nitekim bu, bir NFT eserin fikri mülkiyet haklarını ihlal edecek şekilde kopyalanması ve dağıtılması söz konusu olduğunda, tecavüzün kolaylıkla tespit edilebileceği ve orijinal eser sahibinin tecavüzü gerçekleştiren kişi ya da kişilere karşı hızla gerekli hukuki aksiyonları alabileceği anlamına gelir.

Öte yandan, blokzincir teknolojisinin mülkiyeti kayıt altına alan özelliği fikri mülkiyete dair başka sorunlar doğurabilir. Örneğin Vincent isimli bir arkadaşımızın harika bir yıldızlı gece resmi yaptığını düşünelim. Diyelim ki, Vincent’ın bu tablosunu çok beğenen Mark isimli diğer bir arkadaşımız, Vincent’a haber vermeden tabloyu dijital ortamda NFT haline getiriyor ve bu NFT’yi pazara sunuyor. Çok beğenilen NFT eser, kısa sürede çok satarak Mark’a inanılmaz bir gelir getiriyor. Vincent her ne kadar “Bu eseri ben yaptım aslında.” dese de bunu kanıtlaması oldukça zor. Halbuki Mark, NFT eseri blokzincire aktaran kişi olarak dijital ortamdaki değişmez kayıtlar sayesinde eserin sahibi olduğunu kanıtlayabilir ve hatta asıl Vincent’ın bu eseri taklit ettiğini iddia edebilir. Nitekim NFT’nin belgelendirme özelliği sayesinde, aralarında bir uyuşmazlık çıkması halinde Mark eser sahibi olduğunu Vincent’a göre çok daha kolay kanıtlayabilecektir.

Blokzincir teknolojisi bize ancak eserin ilk kim tarafından blokzincire dahil edildiğini gösterecektir, eseri fikri emeğiyle üreten kişiyi maalesef bu yolla tespit edemeyiz. Blokzincir teknolojisi her ne kadar eser sahibinin belirlenmesini büyük ölçüde kolaylaştırsa da, gerçek eser sahipliğini göstermez. NFT eserlere dair yapılacak hukuki düzenlemelerle, fiziki eser sahiplerinin fikri mülkiyet hakları mutlaka koruma altına alınmalı; dolayısıyla başkasının fiziki eserini NFT haline dönüştüren kişilerin, gerçek eser sahibinin iznini alıp almadıkları ya da telif ücreti ödeyip ödemedikleri sıkı bir denetime tabi tutulmalıdır.

  • NFT Alıcısı Eserin Telif Hakkının da Sahibi Olur mu?

Telif hukuku alanında uzman Dr. Andres Guadamuz NFT’nin tanımını “Bir eserin benzersiz bir kopyasının sahibi olduğunuzu gösteren kriptografik olarak imzalı bir belge”olarak yapıyor. [6]

Bu tanımdan yola çıkarak telif sorusuna da cevap verebiliriz. NFT eserin satışı alıcıya kural olarak sadece satım konusu NFT’nin üzerinde bir mülkiyet hakkı verecek, NFT’nin temsil ettiği eserin telif haklarını sağlamayacaktır. Lisans sözleşmesiyle devretmediği sürece, telif hakları eser sahibinde kalır. Dolayısıyla NFT eseri satın almak, alıcıya doğrudan telif hakkı sağlamaz. Ancak, kural olarak devri düzenleyen akıllı sözleşme ile eserin telif hakları ve eser sahibin mali hakları devre konu edilebilir.  

  • Mali Hakların Devri Nasıl Gerçekleşecek? 

Pratikte çoğunlukla yalnızca NFT’nin mülkiyeti devredilmekte olup NFT formundaki esere dair mali fikri mülkiyet haklarının devre konu edilmediğini görüyoruz. Ancak eser üzerindeki mali hakların da NFT ile birlikte devri mümkün görünmekte.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md.52 uyarınca:

“Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır.”

Dijital ortamda satışı yapılan NFT’ler üzerinde eser sahibinin çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim hakkı gibi mali haklarının alıcıya geçmesi için devir şartlarını düzenleyen akıllı sözleşmeyle ayrı ayrı hangi hakların geçeceği belirtilmek suretiyle mali hakların süreli ya da süresiz olarak alıcıya devredilmesine ilişkin bir kayıt eklenmelidir. Teoride bu mümkün görünse de, temelde bir yazılım kodu olan akıllı sözleşmelerin FSEK’te belirtilen yazılı geçerlilik şartını sağlayıp sağlamadığı hususu tartışmaya açıktır. Akıllı sözleşmeyle geçerli şekilde mali hakların devredilip devredilemeyeceğini ve hatta akıllı sözleşmeleri yaratan teknolojinin sözleşme hükümlerinin icrasında ne gibi kolaylıklar getireceğini uygulamayla beraber göreceğiz.

  • Uyuşmazlıkların Çözümü

Fikir ve sanat eserlerinin korunması mevzuatı kapsamında, başkasının eserinin izinsiz NFT haline dönüştürülerek dijital ortama sunulması; NFT eserlerin kopyalanması, izinsiz yayınlanması, dağıtılması ve basılması, bu kopyaların satışa sunulması aynı zamanda eser sahibinin fikri mülkiyet haklarına tecavüz niteliğindedir. NFT eserlere dair çıkabilecek hukuki uyuşmazlıklarda da tecavüzün men’i,ref’i, tespiti ve maddi ve manevi tazminat davası açılması mümkündür. Ancak bu davalarda verilen hükümlerin icrasının nasıl yapılacağı hususu düşündürücüdür. Blokzincir merkeziyetsiz bir yapı olduğu ve herhangi bir devlet denetimine tabi olmadığı için, dijital ortamda cebr-i icra prosedürünü işletmek farklı düzenlemeler yapılmasını gerektirmektedir. Blokzincir üzerindeki kripto varlıklara ilişkin uyuşmazlıklara hangi ülke hukukunun uygulanacağı ve yetkili mahkemelerin neresi olacağı da net bir şekilde belirlenemez durumdadır.

  • Sonuç

Çoğu faaliyetin fiziksel ortamdan dijital ortama geçiş yaptığı günümüzde, sanat ve sanat alıcısı da yavaş yavaş dijital platformlara yönelmekte. NFT’ler fikri mülkiyet hukuku anlamında özellikle “orijinallik” ve “eser sahibinin tespiti” konularında büyük bir kolaylık sağlasa da izinsiz NFT haline dönüştürülen fiziki eserler bakımından gerçek hak sahipliğinin ve telif haklarının belirlenmesi önem arz etmekte. Teknolojinin öngörülemez ve takip edilemez bir hızla gelişeceği kesin ancak” Hukuk teknolojiye ne derece ayak uydurabilecek ve teknolojiyle birlikte nasıl evrilecek?” sorusu asıl merak konusu.

[1] https://webrazzi.com/2021/12/09/gecen-hafta-en-cok-satisa-imza-atan-3-nft-projesi/

[2] https://www.independent.co.uk/arts-entertainment/art/news/the-big-question-how-many-of-the-paintings-in-our-public-museums-are-fakes-1946264.html

[3] https://www.theguardian.com/artanddesign/2009/jan/27/how-does-the-goya-authorship-of-the-colossus-affect-our-view

[4] https://www.theguardian.com/world/2006/jan/19/arts.artsnews

[5]https://www.twobirds.com/en/news/articles/2021/australia/non-fungible-tokens-nfts-and-copyright-law

[6] https://coinhubkorea.com/non-fungible-tokens-nfts-and-copyright-law/

KAYNAKÇA

  1. “NFTs: Art meets crypto-traditional copyright issues in a tokenized World”, Akiv Jhirad, Daniel Anthony, 16 Sep 2021
  2. “NFT ve Sanal Mülkiyet” Beste Bayrak, Kasım 2021
  3. “Non-Fungible Token (NFT) ve Telif Hakkı, Duygu Belen Cumhuriyet, Ekrem Can Narin
  4. “Quels sont les enjeux juridiques des NFTs?”, Henri de la Motte Rouge, 28 Nov 2021
  5. https://www.twobirds.com/en/news/articles/2021/australia/non-fungible-tokens-nfts-and-copyright-law
  6. https://www.cnbc.com/2021/03/22/jack-dorsey-sells-his-first-tweet-ever-as-an-nft-for-over-2point9-million.html
  7. https://www.nytimes.com/2021/03/11/arts/design/nft-auction-christies-beeple.html
  8. https://www.independent.co.uk/arts-entertainment/art/news/the-big-question-how-many-of-the-paintings-in-our-public-museums-are-fakes-1946264.html
  9. https://www.theguardian.com/artanddesign/2009/jan/27/how-does-the-goya-authorship-of-the-colossus-affect-our-view
  10. https://www.theguardian.com/world/2006/jan/19/arts.artsnews

Daha fazla bilgi ve danışmanlık için Yavuz Uyanık Avukatlık Ortaklığı ile iletişime geçebilirsiniz.